Bosco, italyanca 'orman' demek. Çok sevdiğimiz orman meyvesi de italyanca 'frutti di bosco'. Tiramisu aşığı olarak Roma'da geçirdiğimiz zamanlarda tiramisu'nun en çok da orman meyvelisini sevdik. Hem yeşili, doğayı, ormanı hem de tiramisuyu özellikle de orman meyveli tiramisuyu bu kadar çok sevdiğimiz için ismimizin bosco olmasından daha doğrusu olamaz diye düşündük. Uzun zaman kahveyi ve tatlıyı bu kadar seven bir milletin içinde kalınca doğal olarak bunu gittiğiniz her yerde bulmak istiyorsunuz. Mesela Ankara'da..Bosco Ankara,Avrupa'nın bir çok yerinde hayran kaldığımız floral kafe fikriyle başladı. ilk adımı kafe bölümüyle attık 'Bosco Caffè e Tiramisù', bir kaç yıl sonra da şirin bir karavanla floral kısmını tamamladık 'bosco dei fiori'.

Bosco hayalini kurduğumuz ilk anlarda buranın yaşayan, yeşillikler içinde, yalnızca italyan tatlılarının ve iyi kahvenin bulunabileceği bir yer olarak düşündük. Kalabalıktan uzak, kendine has bir lokasyonu, keşfedilerek bulunacak bir yer. Tabi gençlik yıllarımızın geçtiği Emek'ten daha iyi bir lokasyon bulamadık. Tüm ürünlerini katkısız, en iyi malzemelerle hazırlayan mutfağında İtalya'daki en sevilen tatlıları yapmaya ve barında en nitelikli kahveleri sunmaya çalıştık. 2016'nın son aylarında bu hayalimizi gerçekleştirmek için ilk adımı attık. İşin ustalarından eğitimler aldık, araştırdık, zor ama o keyifli bir yolculuğun ardından kapılarımızı açtık. Bosco ilk açıldığı günden bu yana yaşayan nefes alan bi yere dönüştü. Açık hava sinema gösterileri, jazz konserleri, dans günleri,workhoplar, tiyatro oyunlarıyla hayatına devam ediyor. Çok kısa bir zamanda Bosco'nun bir çok insanın hayatına dokunduğunu biliyoruz. Daha bir çok insanın bir çok güzel anı biriktirebileceği huzurlu bir yer yaratabilmek için çok çalışıyoruz.